Emirlerle hareket ediyordu.
- He was acting on orders.
Bugünkü kahvaltım: peynirli tost üzerine sahanda yumurta.
- For my breakfast today: fried egg on toast with cheese.
Uçuş görevlisi Tom'un üzerine sıcak kahve döktüğü için özür diledi.
- The flight attendant apologized for spilling hot coffee on Tom.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Let's go on to item 3 in the list.
... order to heal, and they were saying, I need ...
... need in order to heal, and putting into place all of ...