Hepimiz onun yanında gittik.
- All of us went besides him.
Masanın yanındaki ne?
- What's beside the desk?
Senin yanına oturabilir miyim?
- Can I sit beside you?
Tom Mary'nin yanına oturdu.
- Tom sat down beside Mary.
Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil.
- It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.
... Especially, to be sat there one side and then, the Paris ...