I'll take the responsibility on my shoulders.
- Sorumluluğu omuzlarıma alacağım.
He has broad shoulders.
- Onun geniş omuzları vardı.
The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
- Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
Someone tapped me on the shoulder.
- Birisi omuzuma hafifçe vurdu.