I saw a red car and a white one. The red one was nicer looking than the white one.
- Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Do you have better quality ones?
- Daha kaliteli olanlarına sahip misin?
Tom and I don't like being the ones who always have to do that.
- Tom ve ben bunu her zaman yapmak zorunda olan kişiler olmayı sevmiyoruz.
Being an orphan, my father had to start earning money at ten.
- Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.
He has many foreign stamps, not to mention Japanese ones.
- Japon olanları bir yana bırak, onun çok sayıda yabancı pulları var.
Modern cars differ from the early ones in many ways.
- Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır.
I'm not superstitious.
- Ben batıl inançları olan biri değilim.
Are you a superstitious person?
- Batıl inançları olan bir kişi misiniz?
Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
- Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
if somebodys laughing and if you dont knowe what is the funny, you ask this.