okyanuslar

listen to the pronunciation of okyanuslar
Türkçe - İngilizce
oceans

The world's oceans are acidifying. - Dünyanın okyanusları asitleniyor?

A transatlantic ship crosses the oceans. - Bir transatlantik gemi okyanusları aşar.

plural form of ocean
all seven seas
means the waters seaward of the Boundary Lines as described in 46 CFR part 7 For the purposes of establishing sea service credit, the waters of the Inside Passage between Puget Sound and Cape Spencer, Alaska, are not considered oceans
large bodies of salt water that contain many types of animals, people can not drink the water in them OXYGEN a colorless odorless tasteless gas existing in air and combining with hydrogen from water OCEAN WATER water in the ocean
The great bodies of salt water which cover more than two-thirds of the earth’s surface
the plural of ocean
okyanus
ocean

The boat sailed across the Pacific Ocean. - Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.

My home town is adjacent to the ocean. - Memleketim okyanusa komşu.

okyanuslar arası
interoceanic
okyanus
drink
okyanus
arctic ocean
okyanus
pond
okyanus
brine
okyanus
the deep

The deepest part of the ocean is called the Challenger Deep and is located beneath the western Pacific Ocean in the southern end of the Mariana Trench. - Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.

The deep layers of the ocean is still almost unexplored. - Okyanusun derin katmanları hâlâ neredeyse keşfedilmemiş.

okyanus
oceanic
okyanus
main

The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans. - Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.

Türkçe - Türkçe

okyanuslar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

OKYANUS
(Osmanlı Dönemi) Büyük deniz. Bahr-ı muhit
okyanus
Kıtaları birbirinden ayıran engin, açık deniz, ana deniz, umman
OKYANUS
(Osmanlı Dönemi) Arapça büyük lügat kitabı
Okyanus
umman
Okyanus
anadeniz
okyanuslar