Mariko studied not only English but also German.
- Marko yalnızca İngilizce değil Almanca da okudu.
He studied English history.
- O İngiliz tarihi okudu.
I have never read that book.
- O kitabı hiç okumadım.
My father told me not to read a book in my bed.
- Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
Students should develop their reading skills.
- Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
Is she reading a book? Yes, she is.
- O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.