Mariko studied not only English but also German.
- Marko yalnızca İngilizce değil Almanca da okudu.
He studied law at Harvard.
- O, Harvard'da hukuk okudu.
I never read that book.
- O kitabı hiç okumadım.
I have never read that book.
- O kitabı hiç okumadım.
They are reading their newspapers.
- Onlar kendi gazetelerini okuyor.
Is she reading a book? Yes, she is.
- O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.