okluk

listen to the pronunciation of okluk
İngilizce - İngilizce

okluk teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

OK
To approve

I don't want to OK this amount of money.

OK
satisfactory, reasonably good; not exceptional

The soup was OK, but the dessert was excellent.

OK
Used to introduce a sentence in order to draw attention to the importance of what is being said

OK, I'm thinking of a number.

OK
satisfactorily, sufficiently well

The team did OK in the playoffs.

OK
Acronym of Oklahoma, a state of the United States of America
OK
To confirm by activating a button marked OK

When you OK the crop, the image size will be adjusted to match the front image resolution.

OK
Used to indicate agreement or acceptance
ok
Alternative capitalization of OK
OK
{ü} Fine! Alright!
OK
{s} alright, correct
OK
endorsement; approval
OK
An utterance expressing exasperation, similar to "all right!"
OK
all right, permitted
OK
see okay. Oklahoma
OK
Oklahoma, a state of the United States of America
OK
{i} authorization, approval; agreement
OK
alright; well
OK
{f} confirm, approve
OK
in good health or a good emotional state
OK
regular
ok
Old Orange Juice On the left On the right Ouakha Qadim Assir limoun Ala Shmal Ala Limen
ok
LOGI The requested operation was successful
ok
being satisfactory or in satisfactory condition; "an all-right movie"; "the passengers were shaken up but are all right"; "is everything all right?"; "everything's fine"; "things are okay"; "dinner and the movies had been fine"; "another minute I'd have been fine"
ok
Old Kingdom
ok
an endorsement; "they gave us the O K to go ahead"
ok
Office Kids,children of office employees
ok
A label given to a PushButton in some DialogBoxes that performs the action of answering "OK" and closing the DialogBox without implementing any changes
ok
CRS Confirmed
ok
sentence-initial expression of agreement
ok
CSA - Czech Airlines
ok
A button with Ok means 'click on this if you want to go ahead and do this
ok
use the entered values and close the dialog
ok
A choice that accepts the information in a window and closes it If the window contains changed information, those changes are applied before the window is closed
ok
a state in south central United States
Türkçe - Türkçe
İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak
Meşinden yapılmış, sırtta taşınan ok kılıfı
Gökova Körfezi'nin en güzel koylarından biri
ok
Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
OK
(Osmanlı Dönemi) Yay veya keman denilen kavis şeklinde bükülmüş bir ağaç çubuğa gerili kirişe takılarak uzağa atılan ucu sivri demirli ince ve kısa değneğe verilen addır. Ok, silâhın icadından evvel insanlar tarafından kullanılmış ise de, en büyük mahareti Türkler, Araplar göstermişlerdir. (O.T.D.S.)
Ok
tir
Ok
(Osmanlı Dönemi) KAREN
Ok
(Osmanlı Dönemi) KALEM
Ok
hedeng
ok
Yahya Kemal'in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri
ok
At arabasında iki atın ortasında atları arabaya bağlayan uzun ağaç
ok
Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası
ok
At arabası, kağnı gibi araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç: "Dört nala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı."- Ö. Seyfettin
ok
Tırmık
ok
At arabası, kağnı gibi araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç
ok
Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret
ok
Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzeyen işaret
İngilizce - Türkçe
okluk