Tom reached down to pet his dog.
- Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
I'm not petting their dog.
- Onların köpeğini okşamıyorum.
I'm not petting their dog.
- Onların köpeğini okşamıyorum.
If you leave, I'll tell all the world you fondle me while I sleep.
- Eğer gidersen, tüm dünyaya ben yatarken beni okşadığını söylerim.
Tom fondled Mary's breasts.
- Tom Mary'nin göğüslerini okşadı.
The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek.
- Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü.
The sun caressed her body.
- Güneş onun vücudunu okşadı.