Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
- The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa.
- I wish there were more minority languages in Tatoeba.
Ufak detaylar hakkında endişelenme.
- Don't worry about the minor details.
Sergi ufak bir skandala neden oldu.
- The exhibition caused a minor scandal.
Bu sadece küçük bir başarısızlık.
- It's only a minor setback.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
- We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.
Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz.
- You're under arrest for endangering the welfare of a minor.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
- Minors can't come in here.