O, elimden sıkıca tuttu.
- She held on to my hand tightly.
Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
- I always tie my shoes tightly before I go jogging.
Bu pantolonlar oldukça dar. Diğer bedenleri deneyebilir miyim?
- These jeans feel too tight. May I try on another size?
Bu ayakkabılar çok dar. Acıtıyorlar.
- These shoes are too tight. They hurt.
... despite wearing a tie. ...
... lt cuts that final tie to the ocean. ...