of the remaining member of a pair, of socks e

listen to the pronunciation of of the remaining member of a pair, of socks e
İngilizce - Türkçe

of the remaining member of a pair, of socks e teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

odd
tuhaf

O, o giysilerin içinde tuhaf görünüyor. - She looks odd in those clothes.

Tuhaf değil mi? Biz çoktan varmış olmalıydık. - Odd, isn't it? We should have already arrived.

odd
garip

Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum. - Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.

Tom'un yüzünde garip bir ifade vardı. - Tom had an odd look on his face.

odd
{s} sıradışı
odd
Tek sayı

Bir, üç ve beş tek sayılardır. - One, three, and five are odd numbers.

Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır. - One, three, five, seven and nine are odd numbers.

odd
(sıfat) tek, küsur, artan, tek tük, teki olmayan, ara sıra olabilen, tuhaf, acayip, garip, sıradışı
odd
antika
odd
eşi yok
odd
ara sıra meydana gelen
odd
tek (sayı)
odd
düzensiz
odd
çifti olmayan
odd
arada sırada olan
odd
tek

Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır. - One, three, five, seven and nine are odd numbers.

Tapirler tek toynaklıdır. - Tapirs are odd-toed ungulates.

odd
(sayı) küsur
odd
Tek (sayı, rakam)
odd
{s} garip, tuhaf, acayip, bambaşka
odd
{s} ara sıra olabilen
odd
{s} küsur: ten thousand odd dollars on bin küsur dolar
odd
{s} artan

Leyla'nın giderek artan orandaki garip davranışları onun anne ve babasını çok endişelendiriyordu. - Layla's increasingly odd behavior worried her parents a lot.

odd
{s} tek: odd number tek sayı. odd sock tek çorap
İngilizce - İngilizce
odd
of the remaining member of a pair, of socks e