of the like kind, mentioned before

listen to the pronunciation of of the like kind, mentioned before
İngilizce - Türkçe

of the like kind, mentioned before teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

same
{s} aynı

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. - The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.

same
eskisi gibi

Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim. - I'm still the same person I used to be.

Tom eskisi gibi aynı hatayı yaptı. - Tom made the same mistake as before.

same
{s} benzer

Yaptığıma benzer bir yanlışı yapmanı istemiyorum. - I don't want you to make the same mistake I made.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur. - Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

same
{s} farksız
same
mamafih
same
te
same
(sıfat) aynı, farksız, benzer, tıpkı, farketmez
same
özdeş
same
tekdüzelik
same
aynı şey

Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum. - I say the same thing over and over.

Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım. - Were I in your place I would do the same thing.

same
aynı şekilde

Herkes aynı şekilde düşünüyor. - Everyone thinks the same way.

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

same
monotonluk

Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir. - Monotony develops when you harp on the same string.

same
samenessaynılık
same
yaklaşık olarak same here ben de
same
{s} eşit: Both amounts
same
aynısı

Aynısı benim sınıf için de geçerlidir. - The same applies to my class.

Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var. - I have the same dictionary as your brother has.

İngilizce - İngilizce
{a} same
of the like
Of or pertaining to a group with the same or similar characteristics

He has been always my friend, being so of the like to me.

of the like kind, mentioned before