of or relating to the type of diet eaten by vegetarians (in all senses)

listen to the pronunciation of of or relating to the type of diet eaten by vegetarians (in all senses)
İngilizce - Türkçe

of or relating to the type of diet eaten by vegetarians (in all senses) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

vegetarian
vejeteryan

Tom ve ben vejeteryanız. - Tom and I are vegetarians.

Vejeteryanlar dünyadaki en sağlıklı insanlardan bazılarıdır. - Vegetarians are some of the healthiest people in the world.

vegetarian
etyemezler için
vegetarian
{s} vejetaryen

Etli pilav sekiz yuan. Vejetaryen pilav sadece dört yuan. - The pilaf with meat is eight yuan. The vegetarian pilaf is only four yuan.

Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem. - I'm a vegetarian, so I'd rather not have meat, if that's okay.

vegetarian
(isim) vejetaryen kimse
vegetarian
{s} sebzelerde yaşayan
vegetarian
vegetarianismetyemezlik
vegetarian
etyemez

O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi. - She's vegetarian, so she ate tofu instead of turkey.

Tom'un bir etyemez olması kimsenin umrunda değil. - Nobody cares why Tom is a vegetarian.

vegetarian
(Tıp) Bitki (sebze, meyva) ile yaşayan, etyemez
vegetarian
yalnız sebzeden ibaret
vegetarian
i., s. vejetaryen, etyemez
vegetarian
etyemezlere ait
vegetarian
{i} vejetaryen kimse
İngilizce - İngilizce
vegetarian
of or relating to the type of diet eaten by vegetarians (in all senses)