İngilizce - Türkçe
of or pertaining to the portuguese language teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- Portuguese
- Portekizce
Brezilya Portekizcesini seviyorum.
-I like Brazilian Portuguese.
O Portekizce konuşur.
-She speaks Portuguese.
- Portuguese
- Portekizli
Benim tarih öğretmenim eski bir Portekizli.
-My history teacher is an old Portuguese.
Bize Ferdinand Magellan'ın Portekizli olduğu ama İspanya'nın hizmetinde çalıştığı öğretildi.
-We were taught that Ferdinand Magellan was Portuguese but worked in the service of Spain.
- Portuguese
- {s} Portekiz
O Portekizce konuşur.
-She speaks Portuguese.
Carlos Queiroz, Portekiz Futbol Federasyonu tarafından kovuldu.
-Carlos Queiroz was fired by the Portuguese Football Federation.
- Portuguese
- {i} (çoğ. Por.tu.guese) Portekizli
- Portuguese
- (sıfat) Portekiz
- Portuguese
- {s} Portekiz, Portekiz'e özgü
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
of or pertaining to the portuguese language teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Portuguese
The latter feature indicates that a Portuguese consonant cannot constitute the nucleus of a syllable.
of or pertaining to the portuguese language
Heceleme
of or pertaining to the Por·tu·guese lan·guageTürkçe nasıl söylenir
ıv ır pırteynîng tı dhi pôrçıgiz länggwıcTelaffuz
/əv ər pərˈtānəɴɢ tə ᴛʜē ˈpôrʧəˌgēz ˈlaɴɢgwəʤ/ /əv ɜr pɜrˈteɪnɪŋ tə ðiː ˈpɔːrʧəˌɡiːz ˈlæŋɡwəʤ/
Resimler
Favoriler