Onun tavsiyesi faydasız.
- His advice is of no use.
Bu benim için bir işe yaramaz.
- It's of no use to me.
Tom bana birçok yararlı şey öğretti.
- Tom taught me a lot of useful things.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bu sana faydalı olabilir.
- This may be of use to you.
... where Muslim warriors use it to fire cannon balls at Christian crusaders. ...
... people who use the search engine, know this. ...