Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Ben sorunu görmezden gelmeyi seçtim.
- I chose to ignore the problem.
Değiştirebileceğimiz bazı şeyler vardır fakat seçeceğimiz değil.
- There are some things we could've change, but we chose not to.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
... interactive if you so choose. ...
... people that choose to put that information on the web, ...