Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
- The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
- Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
Muhalefet daha belirgin oluyor.
- Opposition is becoming more marked.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.
e.g. in author and authoress, the latter is marked for its gender by a suffix.