Yaşlı Alman posta taşıyıcı hediye işaretli pakete dokunmak istemedi.
- The old German mail carrier did not want to touch the package marked gift.
Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Sığırlar damgalarla işaretlenirler.
- The cattle are marked with brands.
Parti belirgin bir başarıydı.
- The party was a marked success.
Onlar arasında belirgin bir fark var.
- There is a marked difference between them.
e.g. in author and authoress, the latter is marked for its gender by a suffix.