Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
- You don't have to talk so loud.
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
- Speak louder so everyone can hear you.
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
- Speak louder so everyone can hear you.
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- He began to cry loudly.
Çok parlak bir kravat taktı.
- He wore a very loud necktie.
o uyurken gürültülü bir şekilde horluyordu
- He was snoring loudly while he slept.
Gittikçe gürültülü oluyordu.
- It was getting louder and louder.
Zaman ayarlı bomba gürültüyle patladı.
- The time bomb exploded with a loud noise.
Aniden yüksek bir gürültüyle kapı kapandı.
- Suddenly, the door closed with a loud noise.
Bu turistler gürültücü ve kabadır.
- These tourists are loud and rude.
Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
- I spoke loudly so that everyone could hear me.
Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
- You don't have to talk so loud.
Turn that music down, it's too loud.