Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

of a light brown or yellowish brown color

listen to the pronunciation of of a light brown or yellowish brown color
İngilizce - Türkçe

of a light brown or yellowish brown color teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hazel
fındık

Sincap gözlerini kapattı ve fındıkları saymaya başladı. - The squirrel closed its eyes and began to count hazelnuts.

Tom'un sincabı bir mil öteden fındık kokusunu alabiliyor. - Tom's squirrel can smell hazelnuts from a mile away.

hazel
fındık ağacı
hazel
ela

Porsuk bir sürü tavşan ve kayın tavuğu, ela keklik, küçük kemirgenler yakalar. - Wolverine catches a lot of hares and black grouses, hazel grouses, small rodents.

Sen böyle güzel ela gözlerin var. - You have such beautiful, hazel eyes.

hazel
Elâ göz rengi
hazel
Fındık ağacının kerestesi
hazel
Sarıya çalan kestane rengi
hazel
Fındık ağacı, (botanik) Corylus
hazel
{i} elâ

Sen böyle güzel ela gözlerin var. - You have such beautiful, hazel eyes.

Porsuk bir sürü tavşan ve kayın tavuğu, ela keklik, küçük kemirgenler yakalar. - Wolverine catches a lot of hares and black grouses, hazel grouses, small rodents.

hazel
bu ağacın kerestesi
hazel
{i} açık kestane rengi
hazel
{i} kestane rengi
hazel
{s} ela (göz)
hazel
açık kahverengi
hazel
fmdık ağaca ait
hazel
elâ hazelnut fındık
İngilizce - İngilizce
hazel
a light brown
tan
a light brown
topaz
of a light brown or yellowish brown color

    Heceleme

    of a light Brown or yel·low·ish Brown col·or

    Türkçe nasıl söylenir

    ıv ı layt braun ır yelōîş braun kôlır

    Telaffuz

    /əv ə ˈlīt ˈbroun ər ˈyelōəsʜ ˈbroun ˈkôlər/ /əv ə ˈlaɪt ˈbraʊn ɜr ˈjɛloʊɪʃ ˈbraʊn ˈkɔːlɜr/