of, relating to or used in diving (jumping into water) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- diving
- dalarak
- diving
- atlama
Hem Tom hem de Mary tramplenden atlamaktan korkuyorlardı.
-Both Tom and Mary were afraid to jump off the diving board.
İkimiz de tramplenden atlamaya korktuk.
-We were both afraid to jump off the diving board.
- diving
- dalma
Ben dalmaktan heyecan duyuyorum.
-I get a kick from diving.
Sanırım ben dalmada iyiyim.
-I think I'm good at diving.
- diving
- suya dalma
- diving
- dal
Hiç aletli dalış denedin mi?
-Have you ever tried scuba diving?
Tom'un gökyüzü dalışını deneyecek cesareti yoktu.
-Tom didn't have the courage to try sky diving.
- diving
- {i} pike
- diving
- {i} tramplenden atlama
Hem Tom hem de Mary tramplenden atlamaktan korkuyorlardı.
-Both Tom and Mary were afraid to jump off the diving board.
İkimiz de tramplenden atlamaya korktuk.
-We were both afraid to jump off the diving board.
- diving
- {i} dalış
Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?
-How many times a year do you go scuba diving?
Tom'un hobileri kayak ve tüplü dalıştır.
-Tom's hobbies are skiing and scuba diving.
- diving
- suya atlama
İlgili Terimler
of, relating to or used in diving (jumping into water) teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- diving