odaklanmış

listen to the pronunciation of odaklanmış
Türkçe - İngilizce
focussed

Tom doesn't seem very focussed at the moment. - Tom şu an çok da odaklanmış görünmüyor.

focused

Let's try to stay focused. - Odaklanmış kalmaya çalışalım.

Let's try and stay focused. - Odaklanmış kalmaya çalışalım.

focused on

Keep focused on your goals. - Hedeflerinize odaklanmış kalın.

I'm sorry. I didn't hear you. I was focused on something else. - Üzgünüm. Seni duymadım Başka bir şeye odaklanmıştım.

odakla
focus on

Focus on one thing and do it well. - Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.

I can't focus on two things at the same time. - Aynı anda iki şeye odaklanamam.

odakla
{f} focused

Let's try and stay focused. - Odaklanmış kalmaya çalışalım.

Tom tried to stay focused. - Tom odaklanmaya çalıştı.

odakla
{f} focusing

I'm focusing on my French. - Fransızcama odaklanıyorum.

Tom had trouble focusing. - Tom'un odaklanma sorunu vardı.

odakla
{f} focussing
odakla
{f} focus

I tried to focus my attention on reading. - Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.

Tom and Mary both wanted to focus more on their careers. - Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.

odakla
(Bilgisayar) set focus on