Tom focuses on the positive and doesn't dwell on the negative.
- Tom pozitif üzerinde odaklanır ve negatif üzerinde durmaz.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Today I can't focus on my work.
- Bugün işime odaklanamam.
I need you to stay focused.
- Odaklanmış kalmanı istiyorum.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
I'm focusing on my French.
- Fransızcama odaklanıyorum.
I'm focusing on my French.
- Fransızcama odaklanıyorum.
Focus on one thing and do it well.
- Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.