Tom focuses on the positive and doesn't dwell on the negative.
- Tom pozitif üzerinde odaklanır ve negatif üzerinde durmaz.
Today I can't focus on my work.
- Bugün işime odaklanamam.
I believe that people tend to focus on the wrong things.
- İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
Let's try to stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
I'm focusing on my French.
- Fransızcama odaklanıyorum.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.