Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
İçeride ayakkabı giyer misin?
- Do you wear shoes indoors?
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
- Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.