occupying a middle position; middle; as, the mid finger; the mid hour of night

listen to the pronunciation of occupying a middle position; middle; as, the mid finger; the mid hour of night
İngilizce - Türkçe

occupying a middle position; middle; as, the mid finger; the mid hour of night teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mid
önek orta
mid
{s} ortadaki
mid
ortabparçaal
mid
ortasındaki

Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür. - The dark night of the soul is death in the midst of life.

Bir kasırganın ortasındaki bir kulübe gibi güvenilirsin. - You're reliable like a shack in the middle of a hurricane.

mid
{s} orta

Dersin ortasında konuşma. - Don't speak in the middle of a lesson.

Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı. - The tiger laid in the middle of the cage.

mid
arasında

Bu iki seçenek arasında orta yol yoktur. - There is no middle ground between these two options.

Üzengi örs ve iç kulak arasında, orta kulakta bir kemiktir. - The stirrup is a bone in the middle ear, between the anvil and the inner ear.

mid
pref. orta
mid
ortasında

O yer hiçbir yerin ortasında değildir. - That place is in the middle of nowhere.

Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?! - This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!

İngilizce - İngilizce
mid
occupying a middle position; middle; as, the mid finger; the mid hour of night