occupied; employed; busy

listen to the pronunciation of occupied; employed; busy
İngilizce - Türkçe

occupied; employed; busy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

engaged
{s} meşgul

O, mektupları yazmakla meşguldü. - She is engaged in writing letters.

Tıbbi araştırmayla meşgul. - He is engaged in medical research.

engaged
nişanlı

Tom Ruth'la nişanlıdır. - Tom is engaged to Ruth.

Tom Mary ile nişanlıdır. - Tom is engaged to Mary.

engaged
{s} bağlanmış
engaged
{s} rezerve
engaged
sözlü
engaged
dövüşmekte
engaged
(Avcılık) nişan alınmış
engaged
bağlantılı
engaged
(telefon hattı) meşgul
engaged
meşgul telefon
engaged
(alısün hattı) meşgul
engaged
{f} meşgul ol

Tom Mary ile meşgul oldu. - Tom was engaged to Mary.

engaged
{s} tutulmuş
engaged
nişanlı/dolu/meşgul
engaged
{s} dolu
engaged
engage geç/ayır/işe al
engaged
engaged columnyarısı duvarda yarısı meydanda olan direk
engaged
birbirine geçmiş
İngilizce - İngilizce
engaged
occupied; employed; busy