obstinate, firm, hard, rugged, cross

listen to the pronunciation of obstinate, firm, hard, rugged, cross
İngilizce - Türkçe

obstinate, firm, hard, rugged, cross teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stubborn
inatçı

Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım. - I have never come across such a stubborn person.

Mary özür dilemeyecek kadar çok inatçı. - Mary is too stubborn to apologize.

stubborn
ayak direyerek
stubborn
direngen
stubborn
{s} dediğim dedik
stubborn
dik kafalı
stubborn
keçi
stubborn
aksileşmek
stubborn
anut
stubborn
iddiacı
stubborn
sebatkâr
stubborn
katır

O bir katır kadar inatçıdır. - He is stubborn as a mule.

Tom bir katır kadar inatçı. - Tom is as stubborn as a mule.

stubborn
stubbornnessinatçılık
stubborn
stubbornlyinatla
stubborn
serkeş
stubborn
{s} vazgeçmeyen
stubborn
{s} dik başlı
stubborn
müşkül
İngilizce - İngilizce
{a} stubborn
obstinate, firm, hard, rugged, cross