obstinat

listen to the pronunciation of obstinat
Almanca - Türkçe
inatci, dikkafali; söz anlamaz
İngilizce - Türkçe

obstinat teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

obstinate
inatçı

Büyüdükçe daha inatçı oldu. - He became more obstinate as he grew older.

Şu ana kadar gördüğüm en inatçı çocuk. - He is the most obstinate child I have ever seen.

obstinate
{s} dik başlı

İnsanlar seni hiç dik başlı olarak suçlar mı? - Do people ever accuse you of being obstinate?

obstinate
domuzluk etmek
obstinate
direngen
obstinate
anut
obstinate
iddiacı
bullheaded
dikbaşlı
obstinate
{s} dik kafalı

Tom oldukça dik kafalı, değil mi? - Tom is quite obstinate, isn't he?

Tom dik kafalı, değil mi? - Tom is obstinate, isn't he?

pig-headed
İnatçı
bullheaded
kendi bildiğini okuyan
bullheaded
{s} inatçı
bullheaded
(sıfat) inatçı
obstinate
{s} müzmin
obstinate
(Tıp) Tedaviye inat eden
obstinate
{s} kronik
stubborn
serkeş
Almanca - İngilizce
obstinate
bullheaded
stubborn
pig-headed
obdurate (formal)