Çocukluğum boyunca sık sık çevremizi gözlemlemek ve meditasyon yapmak için buraya geldim.
- During my childhood, I often came here to observe the surroundings and meditate.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Mary likes to observe birds.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe birds.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
The senator observed that the bill would be detrimental to his constituents.
From this vantage point we can observe the behavior of the animals in their natural habitat.