Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Annem televizyon seyretmekten nefret eder.
- My mother hates watching the television.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
- The student became very nervous with the teacher watching him.
Felicja, TV izlemekten hoşlanır.
- Felicja enjoys watching TV.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
- I love watching soccer games.
Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.
- I spent two hours watching television last night.
Pokémon izleyerek büyüdüm.
- I grew up watching Pokemon.