Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
- My culture is objectively superior to theirs.
Birinin kendi inançlarını tarafsızca analiz etmesi zordur.
- It is difficult to objectively analyze one's own beliefs.
Bazı kültürler tarafsızca diğerlerinden daha iyidir.
- Some cultures are objectively better than others.
Erkekler amaçlarına ulaştı.
- The men achieved their objectives.
Nesnel olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm objective.
Tamamen objektif olmayabilirim.
- I may not be completely objective.
Hemşirelerin, hastaları hakkında objektif olmaları zordur.
- It's hard for nurses to be objective about their patients.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
- The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
- The uprising failed to achieve its objectives.
Tarafsız kalmaya çalış.
- Try to stay objective.
Tom tarafsız, değil mi?
- Tom is objective, isn't he?
Nesnel olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm objective.
Tom, Ayn Rand felsefesinin gerçekten tarafsız olduğuna inanmaktadır.
- Tom believes the philosophy of Ayn Rand is truly objective.