o zamanlar

listen to the pronunciation of o zamanlar
Türkçe - İngilizce
then

Back then, all the calculations were done by hand. - O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı.

Men wore hats back then. - O zamanlar erkekler şapka takardı.

those days

Her feet were bare, as was the custom in those days. - O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.

There were not many women doctors in those days. - O zamanlar çok kadın doktor yoktu.

o zaman
then

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

o zaman
at the time

Tom claimed that he was working at the time. - Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

o zaman
when then
O zaman
that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

I was cleaning my room for that time. - Ben o zaman odamı temizliyordum.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Can you finish by then? - O zamana kadar bitirebilir misin?

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

o zaman
thereat
o zamanlar