o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
Türkçe - İngilizce
from then
thence
o zaman
then

It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then. - Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

o zamandan beri
since

Tom has lived in Boston since then. - Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

o zamandan beri
ever since

We've been friends ever since. - Biz o zamandan beri arkadaşız.

She has remained abroad ever since. - O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

o zaman
at the time

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then. - Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

o zaman
thereat
o zamandan