o zamanda

listen to the pronunciation of o zamanda
Türkçe - İngilizce
at that time

We were children at that time. - O zamanda biz çocuktuk.

He might have been sleeping at that time. - O, o zamanda uyuyor olabilir.

thereat
o zaman
then

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

o zaman
at the time

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
O zaman
that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

o zaman
at that case
o zaman
by then

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

o zaman
thereat
o zamanda