If you can read this sentence, then you're able to read.
- Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur.
If you don't want to go there, then we won't go there.
- Oraya gitmek istemiyorsanız, o halde biz de oraya gitmeyiz.
In that case, I think you should come in today.
- O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum.