I got my son to post the letters.
- Oğluma mektupları postalattım.
My son wants to be a Lincoln.
- Oğlum bir Lincoln olmak istiyor.
I have a son and a daughter. My son is in New York, and my daughter is in London.
- Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
- Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.