Leyla hemşirelik sertifikası aldı.
- Layla obtained a nursing certificate.
Leyla güzel bir hemşirelik öğrencisiydi.
- Layla was a beautiful nursing student.
Tom bir bakımevine kondu.
- Tom was put in a nursing home.
Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.
- I want to be a doctor or a nurse or a teacher.
Tom'un annesi Mary'nin yaşadığı caddenin karşısındaki hastanede bir hemşiredir.
- Tom's mother is a nurse at the hospital that's across the street from where Mary lives.
Tom bir bakımevine kondu.
- Tom was put in a nursing home.
Tom bir huzurevinde yaşıyor.
- Tom lives in a nursing home.
Yaşlı adam huzurevinden kaçtı.
- The old man escaped from the nursing home.
O, ona sağlığına geri dönmesi için bakıcılık yaptı.
- She nursed him back to health.
Annen bir huzur evinde, değil mi?
- Your mother is in a nursing home, isn't she?
Tom bir huzur evinde çalışıyor.
- Tom works in a nursing home.
Bir kız olarak, Elisa oyuncak bebekleriyle dadı oynamayı severdi.
- As a girl, Elisa loved to play nurse with her dolls.
Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.
- The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.
The nursing staff worked overtime at the hospital.
The nursing bear wouldn't move far until her cubs were older.
The mother sat there nursing her baby.
She went into nursing as a career.
She nursed the rosebush and that season it bloomed.
They hired a nurse to care for their young boy.
The nurse made her rounds through the hospital ward.
... But when he went back to nursing school, ...
... He was getting his nursing degree. ...