nuncle

listen to the pronunciation of nuncle
İngilizce - Türkçe
amca
uncle
{i} dayı

Dayım ona bir hediye verdi. - My uncle gave him a present.

Dayınla konuşmak istiyorum. - I want to talk with your uncle.

uncle
{i} amca

Amcam bize yeni bir TV seti getirdi. - My uncle brought a new TV set for us.

Amcam bana bir hediye verdi. - My uncle gave me a present.

uncle
yaşlı adam
uncle
enişte

Boston'da eniştemle kalacağım. - I'm going to stay with my uncle in Boston.

Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum. - I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.

uncle
emmi
uncle
{i} zenci [gün. amer.]
uncle
{i} dayı: maternal uncle dayı
uncle
{i} amca: paternal uncle amca
uncle
{i} rehinci
uncle
(isim) amca, dayı, zenci [gün. amer.], rehinci
uncle
{i} enişte: Aunt Rosa's husband is one of my uncles. Rosa Teyze'nin kocası
İngilizce - İngilizce
uncle
{i} (British) uncle (Archaic)
nuncle

    Heceleme

    nun·cle

    Telaffuz

    Etimoloji

    () From rebracketing|rebracketing]] of phrases an uncle, mine uncle. Compare naunt.