numerous. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- sayısız
Tom sayısız kanunu çiğnedi.
- Tom broke numerous laws.
Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
- {s} çok sayıda
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.
- The king had numerous illegitimate children with her.
- sayısı çok
- çok
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
- birçok
Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.
- Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.
Onu birçok kez yaptım.
- I've done that numerous of times.
- bin bir
- pek çok
- languages
- dilleri
Hangi dilleri konuşuyorsun?
- Which languages do you speak?
Hangi dilleri konuşuyorsun?
- What languages do you speak?
- numerable
- sayılır
- numerable
- sayılması mümkün
- numerable
- {s} sayılabilir
- numerous
- pek sok
- numerous
- {s} bir hayli
- numerous
- birşok
