numaralanmış

listen to the pronunciation of numaralanmış
Türkçe - İngilizce
numbered
past of number
{s} counted; assigned a number; limited, allotted a specific amount; included
numara
trick

Tom performed a magic trick. - Tom sihirli bir numara yaptı.

You can't teach an old dog new tricks. - Siz yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsiniz.

numara
number

Did you write down the telephone number? - Telefon numarasını not ettin mi?

Does she know your phone number? - Telefon numaranı biliyor mu?

numara
bit
numara
{i} show

Can you show me another magic trick? - Bana bir sihir numarası daha gösterebilir misin?

Tom showed me a magic trick. - Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.

numara
{i} act

Dan didn't even act sick. - Dan hasta numarası yapmadı bile.

One of them is an actor, who is going to pretend to murder someone. - Onlardan biri bir aktör, birini öldürme numarası yapacak.

numara
size

What is his shoe size? - Onun ayakkabı numarası ne?

What size shoes do you wear? - Kaç numara ayakkabı giyiyorsun.

numara
no
numara
pretence
numara
mark
numara
check

Check the number in the phone book. - Telefon rehberinde numarayı kontrol edin.

numara
gimmick
numara
figure
numara
performance
numara
(Bilgisayar) preset to
numara
disguise
numara
skulduggery
numara
note

I made a note of the telephone number. - Telefon numarasını not aldım.

Let me put down your new phone number in my notebook. - Yeni telefon numaranı bilgisayarıma kaydedeyim.

numara
grade
numara
affectation
numara
pretense
numara
stunt
numara
(identifying) number (e.g. house number, license-plate number)
numara
number " rakam; grade, mark; (giysi, vb.) size; performance, act, stunt; trick, ruse
numara
(numerical) size (of a pair of shoes)
numara
slang trick, fast one, number
numara
grade (in a course)
numara
number (performance done as one part of a show)
numara
ruse
Türkçe - Türkçe
numaralanmış