Sanat öğrenimi yapmak iyi bir zevk gerektirir.
- It requires a good taste to study art.
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Sanatçı olmak için bir güzel sanatlar okulunda okumak zorunda değilsiniz.
- You don't have to study at a school of fine arts to become an artist.
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Kabuki eski bir Japon sanatıdır.
- Kabuki is an old Japanese art.
Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.
- The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Müzik ve sanat, yaşam zevkine çok büyük ölçüde katkıda bulunabilirler.
- Music and art can greatly contribute to the enjoyment of life.