Et bu günlerde pahalı.
- Meat is expensive nowadays.
Tom'un bu günlerde ne izlediğini bilmiyorum.
- I don't know what Tom watches nowadays.
O bugünlerde tamamen tenis işlerine daldı.
- Nowadays she is lost in tennis.
Tom bugünlerde çok TV izlemiyor.
- Tom doesn't watch TV very much nowadays.
Tom'un bu aralar ne yaptığını bilmiyorum.
- I don't know what Tom does nowadays.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Şimdilerde neredeyse her evde bir ya da iki televizyon var.
- Nowadays, almost every home has one or two televisions.
Günümüzde Japonya'da ninjalar ya da samuraylar yok.
- Nowadays there are no ninjas or samurais in Japan.
Günümüzde herkes kitap alabilir.
- Nowadays anybody can get books.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Şimdi bu sürpriz değil.
- That's not surprising nowadays.
Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.
- Without an air conditioner, people nowadays cannot live.
Günümüzde herkes kitap alabilir.
- Nowadays anybody can get books.