noticeable or attracting attention, especially if unattractive

İngilizce - Türkçe

noticeable or attracting attention, especially if unattractive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

conspicuous

{s} belli

conspicuous

göze çarpmak

conspicuous

çarpıcı

conspicuous

dikkat çekici

Bu çok dikkat çekici değil. - It's too conspicuous.

O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi. - He was conspicuous in his suit.

conspicuous

{s} göze çarpan

Hummer limuzinleri göze çarpan tüketimin nihai sembolüdür. - Hummer limousines are the ultimate symbol of conspicuous consumption.

conspicuous

{s} cazip

conspicuous

dikkati çeken

conspicuous

{s} bariz

Deney bariz bir hataydı. - The experiment was a conspicuous failure.

Onun alnındaki yara bariz. - The scar on his forehead is conspicuous.

conspicuous

{s} apaçık

conspicuous

(Askeri) Belirgin, bariz

İngilizce - İngilizce

noticeable or attracting attention, especially if unattractive teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

conspicuous

He had a conspicuous lump on his forehead.

Heceleme

no·tice·a·ble or attracting attention, es·pe·cial·ly if un·at·trac·tive