not using drugs; not intoxicated with drugs or under their influence

listen to the pronunciation of not using drugs; not intoxicated with drugs or under their influence
İngilizce - Türkçe

not using drugs; not intoxicated with drugs or under their influence teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

straight
(sıfat) düz, dik, doğru, karşı cinse ilgi duyan, dümdüz, dosdoğru, direkt, düzgün, dürüst, güvenilir, sek, katışıksız, iskontosuz, orijinal(piyes), sıradan
straight
düz

Lidia'nın sarı düz saçları var. - Lidia has blonde straight hair.

Caddede yaklaşık 100 metre kadar düz gidin, ve üç yollu kavşağa varırsınız. - Go straight up the street for about 100 meters, and you will get to the junction of three roads.

straight
heteroseksüel

Heteroseksüel misin yoksa homoseksüel mi? Ben heteroseksüelim. - Are you straight or gay? I'm straight.

Tom heteroseksüel bir erkek. - Tom is a straight guy.

straight
saf
straight
tutucu
straight
doğru

Onu doğruca bana ver. - Give it to me straight.

Bize doğru yolu göster. - Show us the straight path.

straight
eski kafalı
straight
direkt

İşten sonra direkt eve giderim. - I go straight home after work.

Direkt eve gideceğim. - I'll go straight home.

straight
(içki) sek
straight
dosdoğru

O, dosdoğru bana doğru geldi. - He came straight up to me.

Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu. - Tom sat alone, staring straight ahead.

straight
(Oyunlar) (Poker) Kent: farklı renklerden ardışık sıralı 5 kart
straight
(zarf) düz, doğru, dümdüz, dosdoğru, dik olarak, doğruca, direkt olarak, doğru olarak, doğrudan doğruya, düzenli biçimde, tam, tam olarak
straight
tam olarak
straight
fark gözetmez
straight
{s} sıradan
straight
{s} doğru, yalan olmayan: a straight answer doğru bir cevap
straight
direkt olarak
straight
{i} uyuşturucu kullanmayan kimse
straight
müstakim
straight
tam

Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu. - Tom sat alone, staring straight ahead.

O, tamamen gülmeyen bir suratla fıkra anlattı. - She told the joke with a completely straight face.

İngilizce - İngilizce
straight
not using drugs; not intoxicated with drugs or under their influence

    Heceleme

    not us·ing drugs; not in·tox·i·ca·ted with drugs or un·der their in·flu·ence

    Telaffuz