not used

listen to the pronunciation of not used
İngilizce - Türkçe
kullanılmıyor
kullanılmaması
study
çalışmak

Teste çalışmak için evde kaldın mı? - Did you stay home to study for the test?

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar. - He often shuts himself up in the study and writes things like this.

Onun çalışma odası parka bakıyor. - His study faces the park.

study
öğrenme

Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin. - You must study hard and learn many things.

O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti. - He went to Italy in order to study music.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik. - We went to the museum to study Japanese history.

Yıldızları incelemek için bir gözlemevi yaptı. - He built an observatory to study the stars.

study
(çimke) bandıkmak
not as it used to be
eskiden olarak değil
not usually used
genellikle kullanılmayan
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

İngilizce öğrenmek için Amerika'ya gitti. - He went to America to study English.

O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti. - He went to Italy in order to study music.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
İngilizce - İngilizce
study
unused

I have two unused vouchers for a free meal.

not as it used to be
not as it once was
not what it used to be
not like it once was, worse present situation than the past
not used