not to mention sb's name

listen to the pronunciation of not to mention sb's name
İngilizce - Türkçe
adını ağzına almamak
not to mention
(Konuşma Dili) yanı sıra

Jane gitarın yanı sıra keman çalabilir. - Jane can play the violin, not to mention the guitar.

Michael İngilizcenin yanı sıra Japonca da konuşur. - Michael speaks Japanese, not to mention English.

not to mention
(Konuşma Dili) bunun yanında
not to mention
(Konuşma Dili) buna ilaveten
not to mention
(Konuşma Dili) buna ek olarak
not to mention
(deyim) şöyle dursun

İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı. - His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.

O, Amerika şöyle dursun, Avrupa'ya gitmedi. - He has been to Europe, not to mention America.

not to mention
(Konuşma Dili) ayrıca
not to mention
ağzına almamak
İngilizce - İngilizce

not to mention sb's name teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

not to mention
much less, let alone

Betsy can't seem to boil the potatoes, not to mention prepare an entire meal.

not to mention
IN ADDITION TO, as well as; not counting, not including, to say nothing of, aside from, besides
not to mention
not even considering; besides
not to mention
much less; "she can't boil potatoes, let alone cook a meal"
not to mention sb's name