Senin suskun olduğunu görebiliyorum.
- I can see you're speechless.
Korku onu suskun bıraktı.
- Fear left him speechless.
Ben neredeyse dilsizim.
- I'm almost speechless.
Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı.
- What I saw left me speechless.
Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun.
- I'm appalled. You leave me speechless.