not speaking for a time; dumb; mute; silent

listen to the pronunciation of not speaking for a time; dumb; mute; silent
İngilizce - Türkçe

not speaking for a time; dumb; mute; silent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

speechless
{s} suskun

Onlar suskun bırakıldı. - They were left speechless.

Şok, Tom'u suskun bıraktı. - The shock rendered Tom speechless.

speechless
dili tutulmak
speechless
dilsiz

Ben neredeyse dilsizim. - I'm almost speechless.

Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı. - What I saw left me speechless.

speechless
sözle anlatılamaz
speechless
suskunluk
speechless
sözle anlatılamaz/sessiz
speechless
kelimelerle ifade edilemeyen
speechless
{s} nutku tutulmuş

Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun. - I'm appalled. You leave me speechless.

speechless
{s} sessiz
speechless
{s} dili tutulmuş
speechless
speechlesslydili tutulmuş gibi
speechless
{s} sözsüz
speechless
konuşamayan
speechless
speechlessnesssessizlik
speechless
{s} kelimelere dökülemeyen
speechless
{s} sözle ifade edilemeyen
İngilizce - İngilizce
speechless
not speaking for a time; dumb; mute; silent