Böyle şeyler söylemen senin dikkatsizliğin.
- It is careless of you to say such things.
Dikkatsiz davranışının hesabını vermelisin.
- You must answer for your careless conduct.
O özensiz ve dikkatsiz.
- She's sloppy and careless.
Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.
- The actions she took were too careless, and she was left defenseless.
Ev ödevini unutman senin ihmalkarlığındı.
- It was careless of you to forget your homework.
Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!
- How careless you are to forget such an important thing!
Genç kız kaygısızca kahkaha attı.
- The young girl laughed carelessly.
Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
- Science can be dangerous when applied carelessly.
Kamerayı dikkatsizce otobüste unuttu.
- He carelessly forgot the camera on the bus.