Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

not proximate or acting directly; primary; distant

listen to the pronunciation of not proximate or acting directly; primary; distant
İngilizce - Türkçe

not proximate or acting directly; primary; distant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

remote
{s} mesafeli

My husband suddenly becomes cold, remote and angry - Kocam aniden soğuk, mesafeli ve kızgın hale geliyor.

remote
{s} sapa

Avoid walking alone in remote locations. Sapa yerlerde yalnız yürümekten kaçının.

remote
(TV, Elektronik Cihaz) uzaktan kumanda

I lost my apple tv remote. - apple tv nin uzaktan kumandasını kaybettim.

remote
{s} ücra
remote
(Tıp) uzaktan kontrol
remote
(Bilgisayar) karşı
remote
(Bilgisayar) uzakta

Tom uzaktan kumandayı aldı. - Tom picked up the remote.

Tom Mary'den uzaktan kumandayı aldı ve kanalları değiştirdi. - Tom grabbed the remote control from Mary and changed channels.

remote
{s} soğuk (davranış)
remote
(şans/olasılık/vb.) küçük
remote
uzak

Uzak geçmiş hakkında konuşarak oturduk. - We sat talking about the remote past.

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım. - I often use SSH to access my computers remotely.

remote
(sıfat) uzak, çok eski, çok uzak, küçük, sapa, ücra, mesafeli, dolaylı, soğuk (davranış), endirekt
remote
uzak,uzaktan
remote
naklen yayın
remote
{s} dolaylı
remote
{s} çok eski
remote
{s} küçük

Manzara Batı Virginia'nın uzak bir kesimindeki küçük bir dağ köyüydü. - The scene was a tiny mountain village in a remote section of West Virginia.

remote
ecnebi
remote
{s} endirekt
İngilizce - İngilizce
remote
not proximate or acting directly; primary; distant